Aşağıdaki hatıra defteri, New York'un Laguardia Havalimanı'ndan kalktıktan hemen sonra motorlarına kuş çarpması üzerine East River'a düşen uçaktan kurtulmayı başaran insanlar arasında bulunduğu anlaşılan Serdar Turgut adlı kişiye aittir.
Onun uçaktan çıkarken başına bin türlü minik felaket gelen kişi olması ihtimali büyük.
Bu kişi aynı zamanda fena halde şaşı da olmalı. Çünkü normal yaşamda bir insanın bu kadar sakar olabilmesi de mümkün değil. Daha sonra bulunan çantasındaki DVD'lerden de ayrıca LOST dizisi bağımlısı olduğu anlaşılan Türk'ün hatıra defterinde olay günü için yazılan bazı notlar şöyledir:
* Aman Tanrım, şükürler olsun nihayet dizide yaşananlar aynen benim de başıma geldi. Uçağımız adanın yanına düştüğü için çok mutluyum.
* Acaba yanına düştüğümüz adada hepimize yetecek yiyecek var mıdır? Ne olur ne olmaz diyerek yanıma uçaktan biraz yiyecek alsam mı acaba?
* Uçağımız suya düşmüş, büyük ihtimalle biraz sonra batacak. Bu önümdeki tipler ise büyük sakinlikle dışarıya çıkmak için sabırla sıra bekliyor. Türk olduğumu bağırarak ve iterek öne geçsem acaba beni bu genetik hastalığım nedeniyle affederler mi?
Bunlar adına hastalık denilen her türlü davranışı affedebilir. Bir süre önce adamın bir tanesi kendisinde seks bağımlılığı hastalığı olduğunu söylemişti. Birçok insan kendi karılarıyla yatmış olan adamı 'hasta zavallıcık, ne yapalım garibe' diyerek mazur görüp, affetmişlerdi.
Ben de Türküm diyerek onları itmemi ve zor kullanarak öne geçmemi mazur gösterebilirim belki.
* Nihayet kapıdan çıktık. Benim gö..m donuyor. Üstüne üniforma giydirilmiş orangutan benzeri kişi, hemen suya atlayıp kıyıya yüzmemi istedi. Ona 'büzük sıkıyorsa sen atla yüz' diyecektim ama İngilizcesi o an aklıma gelmedi.
* Kıyıya çıktık. Gizemli bir adada olması beklenen ve dizideki gibi ilk mucize gerçekleşti.
Bir süredir devam eden sol ayağımdaki ağrı birden kesildi. Bu gizemli ada mucizevi bir yer olmalı. Sevinirken bir süre sonra fark ettim ki; sol ayağım tamamen donmuş vaziyetteymiş. Ayağım bu yüzden ağrımıyormuş.
Sonra sağ ayağımın da donmuş olduğunu anladım. Ayrıca sağ ve sol ellerim ile penisim de donmuştu. İnşallah penisim düşer de kurturulurum bu muazzam yükten. Ama olmadı maalesef. O ısrarla vücudumda kaldı.
* 'Bir an önce uçağımızın yanıbaşına düşmüş olduğu bu gizemli adanın iç bölgelerine doğru gitmeliyiz' dedim herkese. Adanın içlerinde büyük maceraların, gizemli olayların olacağını düşünüyordum ve keşfetmek için sabırsızlanıyordum. Adanın içlerinden durmadan tuhaf bir gürültü ve homurdanma sesleri geliyordu, arada bir siren de çalıyordu. Galiba çeşitli kabileler birbirleriyle haberleşmekteydi.
* Yolculardan bir tanesi 'acaba bu tuhaf adada yiyecek bir şeyler bulabilir miyiz?' diye sordu. Ben kahramanca öne atıldım ve keşfe çıkmak için gönüllü oldum.
Aynen eskiden beni dış gezilere gönderen müdürlerimin katiyen anlamadığı gibi benim aslında ne kadar büyük bir özveride bulunduğumu diğer kazazedeler de anlamadılar.
Ve benim yeni yiyecekler bulmak için yaptığım özveriyi müdürlerim gibi onlar da takdir etmediler.
* Bu ada gerçekten çok tuhaf ve ürkütücü. Yeraltından daima tuhaf ve ürkütücü sesler geliyor. Tiz bir çığlık gibi bu sesler. Ve ses gelirken aynı anda yerde sarsılmalar da oluyor. Yolun ortasında içinden arada bir duman çıkan borular var. Ben, bu dumanların yeraltında ateş püskürtmekte olan bir canavardan geldiğini düşünüyorum.
* Yerliler Momofoku Ko adlı bir yerde çok güzel yemeklerin bulunabileceğini söyledi.
Adı böylesine tuhaf olan bir yer var olabildiğine ve uçaktan adaya çıktığımızdan bu yana etrafımızda durmadan fotoğraflarımızı çekmekte olan Japonlar da bulunduğuna göre, bu ada anladığım kadarıyla aynen dizide olduğu gibi Pasifik Okyanusu'nda bir yerde olmalı.
Bence Japon fakat aynı zamanda Çinli de olabilecek bu insanlar, yaşayan (örneğin uçan kuşlar) ve ölü (örneğin; benim penisim) gibi etrafta gördükleri şeyin mutlaka fotoğrafını çeker. Bunun bir tür vahim hastalık olması gerekiyor.
Evet penisimi de gördüler. Çünkü kendilerinden had safhada sıkıldığımı anlatmak için 'Rigor motris' halinde olan penisimi onlara teşhir ettim.
* Bir mucize daha oldu. Arabasını yanıma çeken bir adam durup dururken bana Türkçe ana avrat sövdü. Gizemli adada kazadan hemen sonra bir Türk'e rastlamam gizemli bir işaret olmalıydı. Yakında olacak gizemli olayların bir işaretiydi bu.
O mutsuz olmasın ve adet yerine gelsin diye adama aynen ana avrat dümdüz gittim ve ayrıca ilave olarak bonus olsun diye sülalesine de sövdüm.
* Gizemler ve tehlikelerle dolu adada iç kısımlara doğru yürürken bir binanın içinden çıldırmaya yaklaşmış surat ifadeleriyle Türkler birden boşaldı. Çoğu bağırıyordu. Binanın üstünde Macy's yazıyordu. Ve çılgın Türklerin hepsinin elinde de üzerinde Macy's yazan torbalar vardı. Onları toplu çılgınlığa iten neydi acaba?
* Hatırlar mısınız; LOST dizisinde adadakiler bir gün bir kutup ayısıyla karşılaşırlar ya. Benim başıma da buna benzer ama bence çok daha ürkütücü bir şey geldi. Bir binanın içini keşfetmek için ikinci kata çıkmıştım ama birden karşımda dev bir dinozor gördüm. Kafasını bana doğru sallayarak haykırıyordu dev dinozor. Hemen kaçtım oradan. Kaçarken de arkama baktım, acaba takip ediyor mu diye.
Hayır gelmiyordu. Galiba dinozor o üzerinde TOYS 'R' US yazan binanın içinde hapisti. Zavallı dinozoru kuvvetim yerine geldiğinde gidip kurtaracağım. Özgür bırakacağım dinoyu. Ant içiyorum.
* Beyaz tenli olan yerliler anlayabildiğim kadarıyla İngilizce konuşuyor ama çikolata renkli olanlarının ne dil konuştukları katiyen belli değil. Örneğin; beyaz yerliler sizi görünce 'Hi' diye selam veriyor, çikolata renkli yerliler ise 'Yo' diye selamlıyor.
Bu, iki kavmin eskiden birbirleriyle ölümüne savaşmış oldukları gibi bir duygu, bir izlenim oluştu bende.
Şimdi de yeniden birbirlerine girmemek için kendilerini tutuyor gibiydiler. İnşallah iki kavim birleşip adaya düşenlere saldırmazlar bir gün.
Ben yerlilere 'The Others' adını taktım ve bu lafım yolcular arasında çok tuttu.
* Others'lar arasında kadın olanları çok saldırgan. İnsanın üstüne üstüne geliyorlar. İngilizce'yi ağızlarında önermli bir problem varmış gibi konuşuyorlar. Çizmeli ve elinde kırbaç olan 'Others' kadını bile gördüm ben. Bu gizemli adada her şey çok tuhaf.
* Gerçek yaşam, dizideki LOST'tan daha ilginç hale geldi. Yolculardan bir tanesi adada nerede ne tür yiyecek bulunabileceğini gösteren bir kılavuz kitabı da bulmuş. Kılavuzun üstüne 'Zagat's' diye yazmışlar. Bunun kod adı olduğunu düşünüyorum ben ve bu kodu çözeceğim, kararlıyım.
* Bu arada ben çiklet çiğneyen insanlardan derin bir şekilde nefret ettiğimi ve hatta sadece çiklet çiğniyor diye birkaç 'Others'ı da vahşi biçimde öldürebileceğimi keşfetmiş durumdayım.
İnşallah öldürmeyi durdurabilirim çünkü hoşuma gitmeye başladı. Yolcular arasında bulunan bir kadın beni cesur olduğum için sevmeye başladı. Onunla yatacağım mutlaka.
* Adada herkes nedense çiklet çiğniyor ve de yürürken kulaklarına küçük mikrofonlar takıyorlar. Galiba hepsi gizli bir merkezden komutlar alıyor. Liderleri kim acaba, vahşi mi, barbar mı ve nerede oturur, onu da hemen bulmalıyım.
(Bu yazının ana fikri için özetinden okuyarak fikri oluşturduğum New Yorker dergisinin 'Shouts and Murmur's' bölümüne derin saygılarımı sunuyorum.
Bu arada bitirdikten sonra benim yazımın dergideki yazıdan çok daha güzel, çok daha komik olduğunu şimdi fark ettim. Keşke ben de o gizemli adada doğmuş ve orada bir New Yorker yazarı olsaydım. Keşke ben de 'Others' nüfusuna dahil olsaydım...
Kaynak :Serdar Turgut - wwwaksam.com.tr
Lost 5.sezon 6.bölüm s05e06,Lost 5.sezon 6.bolum s05e06 ["316"]-Fragman,Lost Season 5 Episode 5 ,LOST 5.Sezon 5.Bölüm ,Lost 5.sezon 5.bölüm s05e05 [THIS PLACE IS DEATH]-LOST TV 4.Bölüm Canlı Canli - Live , Lost Season 4 Episode 1 The Beginning of the End , Lost Season 4 Episode 2 - Confirmed Dead ,Lost Season 4 Episode 6 - The Other Woman - Turkce Altyazili,Lost 4.Sezon Online İzle ,Lost Yeni Bölüm,Lost Son Bölüm,Lost 4.Sezon Canlı İzle,Lost 3.Sezon Online İzle,Lost 3.Sezon Canlı İzle,Lost 2.Sezon Online İzle,Lost 2.Sezon Canlı İzle,Lost 1.Sezon Online İzle,Lost 1.Sezon Canlı İzle,Lost 5.Sezon Canlı İzle,Lost 5.Sezon Online İzle,Lost Season 5 Episode 1,LOST 5.Sezon 1.Bölüm - Because You Left Lost Sezon 5 Bölüm 3 - Trailer,LOST 5.Sezon 3.Bölüm - JUGHEAD,LOST 5.Sezon 4.Bölüm,Lost 5.sezon 4.bölüm s05e04 [The Little Prince],Lost Season 5 Episode 5 ,LOST 5.Sezon 5.Bölüm ,Lost 5.sezon 5.bölüm s05e05 [THIS PLACE IS DEATH]-Fragman,(5×05) Lost 5.sezon 6.bölüm s05e06,
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder